Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

Ancak bazı fiiller aynı anda hem disiplin suçu ve hem de adli suç oluşturabilirler. Devlet Memurlarının amir durumunda bulunmaları halinde ise astlarına disiplin cezası verme yetkileri yoktur. Çünkü ceza vermeye yetkili rütbeler arasında sayılmamıştır. Müfrez[318] durumda bulunmadıkları takdirde astsubayların uzman jandarma, uzman erbaş ve erbaşların, müfrez veya müstakil durumda bulunmadıklarında asteğmen ve teğmenlerin disiplin cezası verme yetkileri yoktur. Bu durumda yetkili en yakın amirden disiplin cezası verilmesini istemeleri gerekir. Disiplin amiri maiyetinden birinin disiplin tecavüzü veya disiplin kabahati teşkil eden bir fiilini “bizzat görerek”, “ihbar” veya “şikâyet” gibi çeşitli şekillerde öğrenebilir. Bazı hallerde bir gazete veya yayın organında yayımlanan bir haber veya kulaktan kulağa dolaşan bir rivayet dahi disiplin suçunun ihbarı niteliğinde kabul edilerek ilgili şahıs hakkında disiplin soruşturmasına başlanılması için yeterli olabilmektedir[308]. Maddesine bağlı EK-1 cetvelden uyarı cezasının herkese (er, erbaş, uzman erbaş, uzman jandarma, askeri öğrenci, devlet memuru, astsubay, subay, general ve amirallere) verilebileceği anlaşılmaktadır. 657 SK, Devlet memurlarının, Devlete bağlılıkları için Atatürk ilke ve İnkılâplarına bağlı kalmalarını vazgeçilmez bir şart olarak görmektedir. Atatürk İlke ve İnkılâplarına bağlılık aynı zamanda Anayasal bir gerekliliktir. 5816 SK[228] kapsamındaki suçları işleyen memurlar, bu Kanundaki cezalara muhatap olmalarının yanı sıra, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile de cezalandırılırlar. 657 SK’nun “Tarafsızlık ve Devlete bağlılık” başlıklı 7.

  • Maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarını ve faillerin ceza sorumluluğunu; TCK m.192’de düzenlenen etkin pişmanlık müessesesi ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarını işleyen şahısların, yargı makamlarına hizmet ve yardımları karşılığında ceza sorumluluklarının kaldırılmasını ve azaltılmasını düzenlemektedir.
  • Maddesine göre, amir maiyetine hizmetle ilgili olmayan emir veremez.
  • 6 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanunun 1.

Elkoyma tedbiri fiili yapılmakla ve/veya kaydi, yani tapu veya ruhsat üzerine işlenmekle, kişinin mülkiyet ve/veya zilyetlik haklarına sınırlama getirilmektedir. Mahalli idare organlarının veya bu organların üyelerinin, görevleri ile ilgili suçlardan dolayı haklarında açılan soruşturma veya kovuşturma nedeniyle kesin hükme kadar görevden uzaklaştırılabilmelerinin yasal dayanağı, Anayasa m.127/4 ve 5393 sayılı Belediye Kanunu m.47/1 hükümleridir. Bu durumda olanları görevden uzaklaştırma yetkisi, İçişleri Bakanına aittir\. Kayıt bonusunu kap, ücretsiz oyunun keyfini sür. paribahis\. İçişleri Bakanının görevden uzaklaştırma yetkisini kullanması zorunluluk olarak öngörülmemiş olup; anılan hükümlerde “görevden uzaklaştırılabilir” ibaresine yer verilerek, İçişleri Bakanına görevden uzaklaştırma konusunda takdir yetkisi verilmiştir. Anayasanın 38 ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. Maddelerinde güvence altına alınan “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi, kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınabilmesi için hangi fiillerin suç teşkil ettiğinin kanunda açık bir şekilde düzenlenmesini gerektirmektedir. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.7 ile de “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi güvence altına alınmaktadır. Maddesi kapsamında teknik araçlarla izlemenin ne olduğu, tedbirin uygulanması, ne kadar süre için verilebileceği, teknik araçlarla izleme koruma tedbirinin kararının hangi makam tarafından alınabileceği, teknik araçlarla izlemenin nerelerde gerçekleştirilebileceği ve CMK m.140’ın tatbikinde tesadüfen elde edilen delillerin akıbeti ele alınacaktır. Kasten insan öldürme ile neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarının her ikisi de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmında düzenlenmiş olup, hem TCK m.81’de ve hem de TCK m.87/4’de düzenlenen hükümlerin tatbiki için de failin fiilinin bir sonucu olarak mağdurun ölmüş olması gerekmektedir. Bu yazımızda; sanık müdafiinin duruşmada yer almadığı durumda, sanık hakkında mahkumiyet kararı ile birlikte tutuklama kararı verilmesinin hukuka uygun olup olmayacağı değerlendirilecektir. Asliye Ceza Mahkemesi’nin itiraz yoluna başvurusu üzerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. Fıkralarında düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumuna ilişkin tüm hükümlerin tümünün oyçokluğu ile iptaline karar vermiştir.

Madde kapsamı dışında tutulması, taraf devletlerin egemenlik haklarına saygı gösterilmesinden kaynaklanmaktadır[585]. Ancak, memura ilişkin işlem, doğrudan parasal bir hakka ilişkinse ve bu taraf devletin takdir yetkisi kullanmasını gerektiren bir konu değilse, 6. Mahkeme bu anlamda, bir memurun kanuna dayanarak elde ettiği emekli maaşı hakkını, medeni hak kapsamında değerlendirmiştir[586]. Aynı şekilde, bir memurun alması gerekenden daha az maaş aldığı[587] ya da maaşından kesinti yapıldığı[588] iddialarının da medeni hak talebine ilişkin olduğu kabul edilmiştir. AİHS m.6/1’in sözleşmeli personel ya da memur olan kamu görevlilerine uygulanabilirliğini tespit için AİHM, çalışanların görev ve sorumluluklarını temel alan bir “fonksiyonel kriter” kabul etmiştir. Buna göre, kamu hukukundan kaynaklanan bir yetki kullanmayan ya da devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin genel yararlarını korumaya yönelik çalışmayan ve “açıkça maddi hak” talep eden kamu görevlileri hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1.

Cezaların infazında koşullu salıverilme yasağı öngören hallerden bir kısmı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu m.17/2’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre; “Tutuklu veya hükümlü iken firar veya ayaklanma suçundan mahkum edilmiş bulunanlar ile disiplin cezası olarak üç defa hücre hapsi cezası almış olanlar, bu disiplin cezaları kaldırılmış olsa bile şartla salıverilmeden yararlanamazlar”. Elbette bu hükmün tatbiki için; hükümlünün, 3713 sayılı Kanun kapsamına giren bir suçtan mahkumiyeti bulunması gerekir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da, sadece disiplin cezasına bağlı olarak bu şekilde bir koşullu salıverilme yasağı öngörülmemiştir. Bu yazımızda; ceza muhakemesi sürecinde, kovuşturma aşamasında duruşmada suçun hukuki niteliğinin değişmesi sebebiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Suçun niteliğinin değişmesi” başlıklı 226. Fıkrasında düzenlenen ek savunma hakkının etkin kullanılabilmesi bakımından Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, sevk maddesi olarak gösterilen suçtan daha az cezayı gerektirdiği hallerde, sanığa ek savunma hakkının verilmesinin gerekip gerekmediği kaleme alınmıştır. “Yasama dokunulmazlığı” başlıklı Anayasa m.83/2’de yer alan, “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14’üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.” hükmüyle, yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında kalan haller belirtilmiştir.Bu yazımızda; Anayasa m.83/2’de bulunan, yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında kalan durumlarla ilgili tartışılması gerektiğini düşündüğümüz hususlara değinilecektir.

Örneğin eylemin ciddi bir tehlike arz eden bir disiplinsizliğin düzeltilmesi maksadına yönelik olarak ve basit itip kakma, kulak çekme, hafif şiddetli bir tokat gibi hareketle işlenmesi halinde, az vahim hal kabul edilerek kısa hapis cezasıyla cezalandırılmalıdır. Tez, yukarıda belirtilen hususları kapsayacak şekilde askeri disiplin hukukunu geniş ve kapsamlı biçimde ilk kez irdeleyecek olması bakımından önem arz etmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin en bilinen görevi, kanunların Anayasaya aykırılığı iddiasıyla açılan iptal başvurularını incelemektir. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği, 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşen işlem, eylem ve kararlara karşı bireysel başvuru yolunu açmıştır. 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu “Cumhurbaşkanı seçiminin sonuçlandırılması” başlıklı 20. Maddesine göre, “Cumhurbaşkanı seçiminin kesin sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Makamına bildirilir, kamuoyuna ilan edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır. Hukuki ilişkilerden kaynaklanan borçların ödenmesi gerekir. Hukuk düzeninde; hiç ödenmeyen veya eksik ödenen borçların takip ve tahsilini alacaklının kendisi yapamaz. Bizde ihkak-ı hak, yani hak sahibi tarafından alacağın tahsili kabul edilmemiş, hatta suç sayılmıştır. Alacaklıya tahsilat konusunda meşru olmayan zeminde yardım eden de “yağma” suçunu işlediği iddiası ile suçlanır. Aşağıda sıralayıp kısaca tanımladığımız hukukun evrensel ilke ve esasları, demokratik hukuk toplumlarının vazgeçilemez ve devredilemez değerlerdir.

Ancak fiil soruşturmayı gerektiriyorsa, soruşturma süresi bir aya eklenir. Fiilin disiplin cezasını gerektirdiği askeri mahkemede[326] anlaşılırsa bu bir aylık süre hükmün kesinleştiği veya mahkemece evrakın ceza verilmek üzere disiplin amirine gönderildiği tarihte başlar (AsCK m.179). Dolayısıyla disiplin amiri olayı öğrendiği tarihte bir aylık zamanaşımı süresi geçmişse herhangi bir işlem yapmaması gerekir. Aksi takdirde verdiği disiplin cezası yok hükmünde olacaktır[327]. Maddesinde “Disiplini bozan bir kabahat yalnız bir amir tarafından ve bir disiplin cezası ile cezalandırılır.” hükmü bulunmaktadır. Düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, disiplini bozucu bir hareket nedeniyle faile ancak bir disiplin cezası verilebilir.

[148] “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran cezalandırılır” (TCK m.125). [20]   Aynı yöndeki astsubaylara yönelik düzenleme 94. İdari işlemde şekil, öncelikle iradenin açıklamasının dış dünyaya yansıyan maddi yönünü ifade etmektedir. Bunun yanında, işlemin yapılmasında izlenen yol ve yöntemleri de ifade etmektedir.[864] Şekil, gerek işlemin varlığını ispata yaraması, gerekse hangi makam,  merci ve nasıl yapıldığını göstermesi bakımından önemli bir unsurdur. Özlük dosyalarının içerisinde hangi belgelerin bulunacağı ve hangi düzende tutulacağı ise Kuvvet Komutanlıklarınca, bir “devamlı talimat” olarak düzenlenmiş ve her özlük dosyasının iç kapağına yapıştırılmıştır. Bu arada belirtmek gerekir ki, düzenli ve basiretli bir idare, tüm faaliyetleri ile ilgili kayıtları tutma ve muhafaza etme sorumluluğunda olup, bu sorumluluğunu yerine getirmek için çeşitli tedbirler almak ve bu kapsamda özlük dosyalarında hangi belgelerin hangi düzende tutulacağını bir iç düzen işlemi olan devamlı talimatla belirlemek hak ve yetkisine sahiptir. Her farklı uygulama değil, eşit durumda olanlara eşit muamele yapılması ihlal kapsamına girmektedir. Eşitlik halinde de, amaç ve sonuç arasındaki ilişki ve orantıya bakılmalıdır[648]. Türk doktrininde Batum, Soysal, Çelik, Gözübüyük, Gölcüklü, Akıllıoğlu ve Yüzbaşıoğlu tarafından savunulan ikinci bir görüşe göre ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kanunların üstünde bir değere sahiptir. Tek fiil sadece tek suç normunu ihlal edebileceği gibi, birden çok suç normunu aynı anda ihlal edebilir. Amir, emir verme kudretinin kapsamından olan bazı yetkilerle (verdiği emri takip, nezaret, emrin sonucunu takdir, kontrol ve denetleme, sicil ve ceza verme vb.) donatılmıştır[275]. Ancak bu yetkilerin kullanılmasıyla hiyerarşik düzenin sağlıklı biçimde devamı sağlanır[276].

Disiplin mahkemelerinden verilen kararlara karşı üç günlük itiraz süresi vardır ve bu süre tefhim veya tebliğden itibaren başlar. Eğer son gün resmi tatile rastlarsa süre tatili takip eden ilk günün mesai saati sonunda biter. Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı teşkilatında kurulan disiplin mahkemelerinin verdiği kararlara karşı itiraz yine aynı yer mahkemelerince fakat daha yüksek rütbedeki heyetçe incelenecektir. 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nun aynı konuyu düzenleyen 318.maddesine göre; “Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara” hapis cezası verilir. Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza artırılır.[632] Bu fiil, “suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde” yapılırsa, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu‘na göre bir “terör suçu” mahiyeti alır[633]. Özel ve ailevî hayatın korunması yönünde 17.maddenin II.fıkrasındaki hakim kararı ve belirtilen zorunlu hallerde yetkili mercii emri bulunmadıkça kişinin kendisinin ve eşyasının aranamayacağı ve el konulamayacağı şeklindeki kayıt dışında, konut dokunulmazlığı ve haberleşme hürriyeti araçları hüküm altına alınmıştır. Mahkeme’ye göre, 1974 yılında yapılan değişikle kaldırılmış olan ağır oda hapsi alan astsubay ve erler, gündüz ve gece bir odada kilit altında tutulmaktadırlar; dolayısıyla normal görevlerini yerine getirememektedirler. Bu nedenle ağır oda hapsi özgürlükten yoksun bırakma niteliğindedir. Mahkeme’ye göre birinci başvurucuya uygulanan geçici hapislik, iki gün gibi kısa sürme özelliğine rağmen, ağır oda hapsi ile aynı şartları içerdiğinden, özgürlükten yoksun bırakma sayılmıştır. Mahkeme’ye göre oda hapsi, kışla içinde belirlenmiş bir alanda bulunma şeklinde uygulanmaktadır.

Leave Comments

0932 61 29 39
0932612939

bewin999

https://www.clinicainsadof.com/wp-content/upload/ bewin999 horebet dana77 opahoki honda138 ozon88 horebet

syair hk https://my.peppermayo.com/
dodoslot
Bỏ qua